Ana Sayfa


Haber bülteni üyeliği

Adalet ve Kalkınma Partisi (kısaca AK PARTİ veya AKP), 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan muhafazakâr bir Türk siyasî partisi. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "AK Parti", simgesi turuncu ve siyah renklerden oluşan ampuldür. Türkiye Büyük Millet Meclisinde 291 milletvekili sayısı ile en fazla temsil edilen partidir. Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise cumhurbaşkanıdır.

Kurucuları ve önde gelen isimlerinden bir bölümü, eski Fazilet Partisine (FP) yakın ya da Fazilet Partisi kadrosundan olup bu partinin kapatılmasından sonra kurulan ve devam niteliğine sahip olduğu kabul edilen Saadet Partisine (SP) katılmayanlardır. Gerek kuruluştaki, gerekse sonraki dönemlerdeki kadroları değişik parti ve siyasi görüşlerden pek çok adı barındırmıştır. Fazilet Partisinin veya ilgili siyasi geleneğin bir uzantısı olarak gösterilmesi partililer tarafından kabul görmemektedir. Ayrıca Anavatan Partisinin (ANAP) devamı olduğu da iddia edilmiştir. Kurucularından Recep Tayyip Erdoğan, partinin siyasi yelpazedeki yerinin muhafazakâr demokratlık olduğunu belirtmiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi, kurulduğu günden beri katıldığı seçimlerin tamamında birinci parti olmuş ve katıldığı altı genel seçimin beşinde (2002, 2007, 2011, Kasım 2015 ve 2018) tek başına iktidar olmuştur. Partinin 2001'deki kuruluşundan itibaren genel başkanlık görevini sürdüren Erdoğan'ın, 2014 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından bu göreve eski Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu getirildi. Parti, Davutoğlu liderliğinde katıldığı Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerinde %8.96 oy kaybederek %40.87'ye geriledi. Kasım 2015 genel seçimlerindeyse tarihindeki en büyük oy sayısı ve %49.5 ile 2011'den sonra en büyük oy oranına sahip olarak, 317 milletvekili elde etti ve TBMM'de tek başına iktidar olabilecek çoğunluğa ulaştı. Ahmet Davutoğlu'nun istifa etmesinin ardından gerçekleştirilen kongrede Binali Yıldırım partinin genel başkanlık görevine seçildi. Yıldırım 24 Mayıs 2016 tarihinde 65. Türkiye Hükûmeti'ni kurarak başbakanlık görevine başladı.

İdeoloji

Ekonomik

Ekonomik liberalizm

Parti; ekonomik liberalizmi benimsemiş, parti programının 3. maddesindeki "Özelleştirme" başlığı altında "Özelleştirme daha rasyonel bir ekonomik yapının oluşması için önemlidir. Özelleştirme, ekonomide verimi artırmayı, devleti tam rekabet ortamını bozabilecek faaliyetlerden çıkarmayı sağlayacak bir uygulamadır." şeklinde belirttiği özelleştirme işini çokça uygulamış, birçok devlet kurumunu özelleştirmiştir.

Sosyal

Muhafazakârlık

14 Ağustos 2001 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti, kendisini “muhafazakâr demokrat” kimliğe ve siyasal vizyona sahip bir kitle partisi olarak tanımlamaktadır.

İslamcılık tartışmaları

Bazı medya grupları tarafından İslamcı bir parti olarak nitelendirilse de parti yetkilileri bu iddiaları reddetmektedir. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Batı basınında, AK Parti yönetimi isimlendirilirken, bazen maalesef 'İslamcı', 'Ilımlı İslamcı' ve bunun gibi bir dil kullanılmakta. Bu tanımlamalar gerçeği yansıtmamakta ve bizi üzmektedir. AK Parti muhafazakâr demokrat bir partidir. AK Parti'nin muhafazakârlığı ahlaki ve sosyal konular ile sınırlıdır" demiştir.

Erdoğan, 2001'de “AK Parti’ye İslamcı parti yakıştırması hem İslam'a saygısızlıktır hem de partimize saygısızlıktır” demiş, 2005 yılında yapılan başka bir konuşmada "Biz İslamcı bir parti değiliz ve aynı zamanda 'Müslüman-demokrat' gibi etiketleri de kabul etmiyoruz" demiştir. Erdoğan, AK Parti'nin gündeminin "muhafazakâr demokrasi" olduğunu belirtmiş, 2006'da yaptığı başka bir konuşmada “Biz din eksenli bir parti değiliz. Biz laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinin mensubuyuz ve bütün çalışmalarımızı bu çerçeve içerisinde yürütüyoruz. Bireysel olarak durumumu sorarsan dindar olmaya çalışan bir Müslümanım, ama bunun derecesini takdir etme yetkim yok." demiştir.

Parti, Ocak 2016 tüzüğünün 129. sayfasında ve parti programının 2. maddesindeki "Temel Hak ve Özgürlükler" başlığı altında laiklik hakkındaki fikirlerini "Partimiz, dini insanlığın en önemli kurumlarından biri, laikliği ise demokrasinin vazgeçilmez şartı, din ve vicdan hürriyetinin teminatı olarak görür. Laikliğin, din düşmanlığı şeklinde yorumlanmasına ve örselenmesine karşıdır. Esasen laiklik her türlü din ve inanç mensuplarının ibadetlerini rahatça icra etmelerini, dini kanaatlerini açıklayıp bu doğrultuda yaşamalarını ancak inançsız insanların da hayatlarını tanzim etmelerini sağlar. Bu bakımdan laiklik, özgürlük ve toplumsal barış ilkesidir." şeklinde belirtmiştir.

Nisan 2016'da TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nde, İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliğince düzenlenen “Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa” başlıklı konferansta"Yeni anayasada Laiklik maddesi olmamalı, dindar bir anayasa olmalı" diyerek pek çok kesimden, muhalefet partilerinden ve AK Parti'den tepki almış, daha sonra yanlış anlaşıldığını belirtmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu tartışmalar üzerine "...benim düşüncem AK Parti’yi kurduğum dönemden itibaren belli. Laiklikle ilgili düşüncemizin ne olduğu, kurucusu olduğum AK Parti’nin programında kayıtlı. Kaldı ki İsmail Bey de AK Parti’nin mensubu olarak Parlamento Başkanı seçildi. Bu da onun, AK Parti programında belirtilenleri kabul ederek oraya gelmiş olduğunu gösterir. Ama ne yapmış? Yeni hazırlanmakta olan anayasa ile ilgili bir bilimsel toplantıda kendine göre, dünyadan bazı örnekler vererek bazı şahsi kanaatlerini paylaşmış. Ben bu konudaki görüşümü, Mısır’da Kahire’de o dev opera binasındaki konuşmamda da söyledim. Laikliğin, devletin tüm farklı inanç grupları için bir güvence olduğunu, bütün farklı inanç gruplarına eşit mesafede durması olduğunu anlattım. Hatta o zaman, şimdi hapiste olan Müslüman Kardeşler yetkilisi Muhammed Bedii, ‘Bu dediğiniz nasıl bir şey’ diyerek şaşkınlığını dile getirmişti. Kendisine anlatınca, ‘Böyle olduktan sonra ben de bunu tasvip ediyorum’ demişti. Laikliği, ladinilik, din karşıtlığı gibi sunar ya da uygularsanız, elbette itirazlarla karşılaşırsınız. Oysa laiklik, devletin, tüm inançlara, ateistler dahil tüm gruplara eşit mesafede olması; tüm inanç gruplarının devletin güvencesi altında olmasıdır..." demiştir.

Ancak partinin; bu konulardaki samimiyeti ve icraatları zaman zaman tartışma konusu olmuştur. Partiye ayrıca "Adalet ve Kalkınma Partisinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği" gerekçesiyle 2008 yılında kapatma davası açılmış, dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanının ret oyu ile kapatılmamıştır.

Avrupa Birliği üyeliği

2005 yılında, partiye Avrupa Halk Partisi'nde gözlemci üyelik verildi. Ancak Kasım 2013'te, parti AHP'den ayrılarak onun yerine Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı'na katıldı. Bu hamle, AK Parti'nin AHP'ye tam üyeliğinin henüz verilmemesinden kaynaklanan bir hayal kırıklığının ve AMRİ'de tam üyeliğe kabul edilmesinin bir sonucu olabileceği olarak yorumlandı. Ayrıca Türkiye ve Avrupa açısından; Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyelik isteğinde sürücü güç olan iktidar partisinin Avrupa Birliği karşıtı ve Avrupa Birliği'nde fazla gücü olmayan bir birlik olan AMRİ'ye katılması ve daha etkili Avrupa Birliği yanlısı bir muhafazakâr birlik olan AHP'den ayrılması, AK Parti'nin Avrupa Birliği üyelik sürecini sulandırdığını düşündürdü, ve fazlaca tepki çekti.

Tarihçe

16 Ocak 1998'de Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasıyla Millî Görüş geleneğinden gelen siyasiler Fazilet Partisi altında tekrar birleşti. Ancak değişmeyen politikalar ve değişmeyen yaşlı lider kadro sebebiyle partinin halk tabanında karşılık bulamadığını düşünen Abdullah Gül liderliğindeki Yenilikçiler, Gelenekçiler ile Fazilet Partisi kongresinde başkanlık yarışına girdi. 14 Mayıs 2000 tarihinde düzenlenen kongreyi küçük bir farkla kaybeden Yenilikçiler artık partide toplum tabanlı bir siyaset yapılamayacağını düşünmeye başladılar. Bu ortam içinde Fazilet Partisi de Refah Partisi ile aynı akıbete uğrayarak kapatıldı (22 Haziran 2001). Hapisten çıkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarına katılması ile Yenilikçiler hemen yeni bir parti çalışmalarına başladı. 14 Ağustos 2001 tarihinde ise Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu. Partinin kurucuları arasında Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, İdris Naim Şahin, Binali Yıldırım ve Bülent Arınç bulunur. Bünyesinde Millî Selamet Partisi-Refah Partisi-Fazilet Partisi (Millî Görüş), Anavatan Partisi (Turgut Özal'a yakın isimler) ve Demokrat Parti-Adalet Partisi-Doğru Yol Partisi (merkez sağ) kökenli isimler bulunuyordu. Parti isminin bulunması, logosu ve sloganlarının belirlenmesinde reklamcı Erol Olçok'un (1963-2016) da etkisi büyüktü.

15 aylık bir parti olarak 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde en yüksek oy oranını aldı (geçerli oyların %34,63'ü) ve Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümeti kuruldu. Aldığı siyaset yasağı nedeniyle kabine ve TBMM'de yer alamayan genel başkan Erdoğan'ın bu yasağı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin de desteklediği bir anayasa değişikliği ile kaldırıldı. Erdoğan, 8 Mart 2003 tarihinde Siirt'te yapılan yenileme seçimlerinde milletvekili seçilerek meclise girdi. Bunun üzerine Gül başkanlığındaki 58. Hükümetin 11 Mart 2003 tarihindeki istifasının ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den hükûmeti kurma görevini alan Erdoğan, 15 Mart 2003'te 59. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurdu.

AK Parti ilk yerel seçimini 23 Mart 2003 tarihinde Çorum'da kazandı. Eski Belediye başkanı Prof. Dr. Arif Ersoy 2002 genel seçimlerinde milletvekilli adayı olmak için belediye başkanlığından istifa etti ve boşalan başkanlığa "Belediye meclisi" kendi içinden birini seçemediği için 23 Mart 2003 tarihinde Çorum'da Belediye başkanlığı seçimi yapıldı ve Belediye başkanlığına AK Parti'nin adayı Turan Atlamaz seçildi. Turan Atlamaz, 23 Nisan 2004 yerel seçimlerinde yine AK Parti'den Çorum Belediye Başkanı olarak seçildi.

Partinin millî görüş hareketinin bir parçası olarak değerlendirilmesi partinin önde gelen isimleri tarafından kabul görmez. Partinin kurucularından Erdoğan bir konuşmasında "Millî görüş gömleğini çıkardık" demiştir.

2004 yılında yapılan 2004 Türkiye yerel seçimleri'nde , İl Genel Meclisi seçim sonuçlarına göre %41.67'lik oyla birinci olan parti, belediyeler bazındaki sonuçlara göre ise 1.950 belediye kazandı. 15 büyükşehir belediyesinden 11'ini de kazanarak Ege ve Güneydoğu Anadolu'daki bazı il belediyeleri hariç tüm Türkiye'de başarılı oldu.

2007 Türkiye genel seçimleri'nde %46.58'lik bir oy oranı elde etti ve bu oranla Türkiye tarihinde hükümette bulunan bir parti olarak girmiş olduğu seçimlerde oy oranını artıran birkaç partiden biri oldu. Türkiye'nin 81 ilinin, Tunceli hariç 80'inden milletvekili çıkardı.

2009 Türkiye yerel seçimleri'nde 15.513.554 seçmenin oyunu aldı. Yüzde 38.8 ile oy oranı düşse de Türkiye genelinde birinci parti konumunu korudu. İstanbul ve Ankara gibi 10 büyükşehir belediyesi ile beraber toplamda da 1442 belediye kazandı.

2011 Türkiye genel seçimleri'nde %49,53 oranı ve yaklaşık 21 buçuk milyon oy alarak 326 milletvekili çıkardı.

2014 Türkiye yerel seçimleri'nde 19.469.840 oy ve yüzde 43,39 oy yüzdesi aldı. Seçimin sonunda 18 büyükşehir belediyesi ile birlikte toplam 818 belediye kazandı.

Haziran 2015 Türkiye genel seçimleri'ne Genel Başkan Ahmet Davutoğlu başkanlığında gidildi ve yüzde 40,87 oy elde edildi. Parti, 258 milletvekili kazanarak 2002'den beri ilk kez iktidarını kaybetti.

Parti, tarihi boyunca girmiş olduğu dört genel seçimden de birinci parti olarak çıkmayı başardı. Ayrıca Türkiye tarihinde girdiği üç seçimde de oyunu yükselterek iktidarda kalmayı başaran ilk partidir. 3 seçimde koruduğu iktidarını 2015'te kaybetmiştir. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na hükümet kurma görevini vermiştir. Ahmet Davutoğlu koalisyon hükümeti kurulması için çalışmalara başlamış ve muhalefet partileriyle temaslar kurmuştur. Muhalefet partilerinin, Davutoğlu'nun koalisyon teklifine olumlu bakmamaları üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimin tekrarlanmasını istemiştir.

Bu karar üzerine yapılan Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri'nde AK Parti oylarında büyük bir artış göstererek 23.681.926 seçmenden oy almıştır ve %49,50'lik oy oranıyla yeniden iktidara gelmiştir.

Kurucu Üyeler

Adalet ve Kalkınma Partisi kurucular listesi

Recep Tayyip Erdoğan Dönemi (2001-2014)

Recep Tayyip Erdoğan Parti, 14 Ağustos 2001 yılında kurulduktan yaklaşık 1 yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002 genel seçimleri yapıldı. AK Parti 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi. Erdoğan, siyasi yasağı bulunduğu için seçimlere giremeyerek milletvekili seçilemedi. Seçim sonrasında 58. Türkiye Hükûmeti, Abdullah Gül başbakanlığında kuruldu. Hükûmet döneminde Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine yasa teklifi sunuldu. Bu yasa değişikliği TBMM tarafından oy çoğunluğuyla kabul edilse de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı "öznel, somut ve kişisel" olduğu gerekçesiyle veto etti. Daha sonra aynı yasa değiştirilmeden TBMM'de tekrar kabul edildi ve dönemin Cumhurbaşkanı Sezer yasa değişikliğini bu kez onayladı. Bu yasanın onayıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi için yasal bir engel kalmadı. Seçimlerde Siirt milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Siirt'teki seçimlerin tekrar edilmesine karar verildi ve 2003 ara seçimlerine gidildi. Seçimlerde AK Parti'nin ilk sıra adayı Mervan Gül'ün adaylıktan çekilmesi ile Recep Tayyip Erdoğan partinin birinci sıra adayı olarak Siirt seçimlerine girdi ve oyların %85'ini alarak kazandı. Erdoğan'ın milletvekili seçilmesinin ardından başbakan Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olması için dönemin Cumhurbaşkanı Sezer'e istifasını sundu. Ahmet Necdet Sezer bu kez hükümeti kurma görevini Recep Tayyip Erdoğan'a verdi ve genel seçimlerden yaklaşık dört ay sonra Recep Tayyip Erdoğan başbakanlığında 59. Türkiye Hükümeti kuruldu. Bu seçimin ardından 2004 yerel seçimleri yapıldı. AK Parti 1,750 belediye almaya hak kazandı. 2003 yılından 2009'a kadar Türkiye ekonomisi büyüme göstermiş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının %1,11'inden yüzde 1.37'sine artış göstermiştir. Recep Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye'nin IMF'ya olan borcu bitti. Görev süresi dolan Türkiye'nin 10. cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yerine 11. cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine Anayasa'nın 101. maddesi gereğince seçimlerin 22 Temmuz 2007 günü Türkiye'de 2007 genel seçimleri yapıldı. AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tek başına ikinci kez iktidara gelmeyi başardı. AK Parti, seçimlerde 341 milletvekili çıkardı. Abdullah Gül tarafından onaylanan 60. Türkiye Hükûmeti AK Parti önderliğinde kuruldu. 21 Ekim 2007'de 2007 Anayasa Değişikliği Referandumu gerçekleşti. AK Parti, bu seçimde nın Halk tarafından seçilmesine karar veridi ve Genel seçimlerin dört yılda bir yapılmasına karar verildi. 29 Mart 2009 tarihinde 2009 yerel seçimleri'nin yapıldı. AK Parti, 1,442 belediye başkanlığı kazandı. AK Parti bu seçimde 16 Büyükşehir belediye başkanlığından 10 tanesini kazandı. 1 Mayıs 2009 günü bazı makamlarda görev değişiklikği olmuştur. 2009 yılında İsrail'in Filistin'e saldırılar sonucunda 1133 Filistin vatandaşın ölümünden sonra 29 Ocak 2009 Davos'ta Dünya Ekonomik Forumu toplantısında Shimon Peres'in 25 dakika konuşması ve Erdoğan'ın 12 dakika konuşmasından dolayı Erdoğan podyumu terketmiştir. Recep Tayyip Erdoğan podyumu terkederken şu sözleri söylemiştir: Benim için de bundan böyle Davos bitmiştir. Daha Davos'a gelmem. Siz konuşturmuyorsunuz. 25 dakika konuştu, 12 dakika konuşturuyorsunuz. Olmaz." Erdoğan Davos dönüşü büyük bir kutlamayla karşılanmıştır. Ahmet Davutoğlu, Gazze Savaşı'nda göstermiş olduğu çözüm başarıdan dolayı Dışişleri Bakanlığına atandı. Bülent Arınç, Başbakan yardımcılığına getirildi. Temmuz 2009 yaşanmaktadır demiştir. 2011 genel seçimlerinde 327 sandalye çıkararak üçüncü kez tek başına iktidar olmayı başardı. 61. Türkiye Hükümeti kuruldu. 29 Mart 2014'te 2014 Türkiye yerel seçimleri yapıldı. AK Parti %43.4 oy alarak birinci parti oldu. AK Parti 30 Büyükşehir Belediye başkanlığından 18 tanesini kazandı. 16 Temmuz 2014'te AK Patili milletvekilerin Çözüm Sürecini büyük bir oyla kabul etmesiyle ve Abdullah Gül'ün Resmî Gazete'de yayımlanması sonucu yürürlüğe girmiştir. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimde Cumhurbaşkanı Adayı'nın kim olduğunu Mehmet Ali Şahin açıklamıştır. Şahin şu sözleri söylemiştir: İstanbul milletvekilimiz, Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. demiştir. 10 Ağustos 2014 günü Erdoğan %51.8 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilmesi ardından Erdoğan AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlığı Ahmet Davutoğlu'na bırakmıştır. Erdoğan şu sözleri söylemiştir: Konya milletvekilimiz, Dışişleri bakanımız Ahmet Davutoğlu kardeşimdir. demiştir. AK Parti 27 Ağustos günü 1. Olağanüstü Kongresinde Genel Başkan Ahmet Davutoğlu seçimiştir. Ahmet Davutoğlu önderliğinde 62. Türkiye Hükümeti kuruldu.

2007 cumhurbaşkanlığı seçimi

2007 yılına girildiğinde, görev süresi dolmak üzere olan Cumhurbaşkanı Sezer'in yerine Erdoğan'ın aday gösterilmesi ihtimali üzerine özellikle büyük şehirlerde (Ankara, İstanbul ve İzmir gibi); ADD, ÇYDD, İstanbul Barosu, DİSK, KESK gibi bazı kurum ve kuruluşlar tarafından "Cumhuriyet Mitingleri" düzenlendi. 2008 yılında Ergenekon Operasyonu dahilinde bu mitinglerin darbeye zemin oluşturmak adına silahlı bir terör örgütü tarafından yapıldığı iddia edildi ve yapılan aramalarda bunu destekleyen belgelere rastlandığı öne sürüldü. ADD başkanı ve emekli Orgeneral Şener Eruygur bu iddialar neticesinde tutuklandı. Tüm gelişmelerden sonra parti tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül gösterildi. Bunun üzerine CHP, cumhurbaşkanlığı seçimi için genel kurulda en az 367 milletvekilinin toplanmış olması gerektiğini iddia edip seçimler sırasında genel kurula gelmeyerek cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etti. Aslen bu iddia anayasa kaynaklı olmayıp onursal cumhuriyet başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından ortaya atılmıştı.

CHP, ilk oturumda 367 milletvekili bulunmasına rağmen toplam oy 367'nin altında kalınca cumhurbaşkanlığı seçimi oturumlarının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkemenin seçimi iptal etmesi üzerine erken seçime gidilme kararı alındı. Parti, 22 Temmuz Seçimleri'nde de oyların %46,7'sini alarak seçimden oylarını artırarak çıktı. Böylece Erdoğan, hükûmeti kurma görevini aldı. Parti aynı seçimde 18 bin Avro karşılığında AK Robot isimli bir robot kiralamış ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu yolla seçim propagandası yapan ilk parti olmuştur.

22 Temmuz Seçimleri'ne göre TBMM'ye giren üçüncü parti konumundaki Milliyetçi Hareket Partisi, CHP'nin aksine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etmek amacıyla genel kurula gelmeme fikrini benimsemedi ve bunun sonucu olarak tekrar aday gösterilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı oldu.

Kapatma davası

14 Mart 2008 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, "Adalet ve Kalkınma Partisinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği" savıyla, Anayasa Mahkemesi'nde "Adalet ve Kalkınma Partisinin temelli kapatılma davasını açtı. Başsavcı, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'ın da aralarında olduğu 71 kişinin, siyasetten 5 yıl uzaklaştırılmasını istedi. 30 Temmuz 2008'de açıklanan kararla, 10 üyenin 6'sının kapatılması yönünde, 4'ünün hazine yardımının kesilmesi yönünde ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın ret oylarıyla kapatılmadı. Hazine gelirinin yarısının kesilmesi kararı alındı.

Hedef 2023

AK Parti'nin Türkiye'yi ekonomi, adalet, sağlık, ulaşım, turizm, sanat alanında ilerletmek ve 2023 yılında dünyada ekonomisi gelişmiş ilk 10 ülke arasına girmesini sağlamak olarak koyduğu hedef "Hedef 2023" olarak slogan haline getirilmiştir. Kişi başına millî geliri artırmak, işsizliği düşük rakamlara indirmek, ekonomik sıkıntılardan tamamen uzaklaşmak, Türkiye'ye ait yerli tank, uçak,araba ve silahlı aletler yapmak gibi hedefler 2011 ve 2015 genel seçimlerinde partinin temel söylemleri arasında yer almıştır. Başkanlık sistemi de 2015 Seçim Beyannamesi'nde "Hedef 2023" arasında yer almıştır.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş

Halkın Sesi Partisi ile birleşmesi

12 Temmuz 2012'de Recep Tayyip Erdoğan, Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'a partilerinin "bütünleşmesini" teklif etmiştir. İki partinin yetkili organlarınca alınan karara göre bir birleşme süreci başlamıştır. Sürecin sonunda, delegelerine genel kurul çağrısında bulunan Halkın Sesi Partisi, 19 Eylül 2012 günü gerçekleştirdiği olağanüstü kongrede, geçerli 177 oyun 165'i gereğince "bütünleşme sebebiyle fesih" kararı alarak kapanmıştır. Halkın Sesi Partisi'nin feshedilmesinin ardından Numan Kurtulmuş, birçok partiliyle birlikte 22 Eylül 2012 günü düzenlenen törende Adalet ve Kalkınma Partisi'ne katılmıştır.

2012 MİT Krizi

7 Şubat 2012 günü, İstanbul’da özel yetkili savcı Sadrettin Sarıkaya’nın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski müsteşar Emre Taner, eski müsteşar yardımcısı Afet Güneş ve iki MİT görevlisini ifadeye çağrıldığı öğrenildi. Sarıkaya KCK soruşturması kapsamında ifadelerini almak isteği üzerine çağırdığını belirtmişti. Hakan Fidan ve Sadrettin Sarıkaya arasındaki telefon konuşması Hürriyet’in resmî İnternet sitesinde yayınlandı. Sarıkaya tarafından MİT yetkilileri için yakalama kararı çıkarıldı. Hakan Fidan, Erdoğan'ın ameliyata gireceği vakit aramış ve görüşmenin sonrasında mahkemeye gitmemiştir. Hemen ardından 61. Hükümet duruma el attı; savcı Sadrettin Sarıkaya soruşturmadan alındı. Dönemin Başbakanı Erdoğan bu konuyla ilgili “alacaksanız beni alın” demiştir. Türkiye Başbakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre 2011 yılında bulunan böcekten ortalama 20 gün kadar önce Hakan Fidan ve MİT yetkilileri tarafından Başbakan’a bir sunum yapıldı ve Erdoğan'ın ofisinde böcek olduğu ortaya çıktı.

Gezi Parkı protestoları

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 28 Ağustos 2014'te görevinin bitmesinden dolayı 1 Temmuz 2014'te AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aday gösterildi. Erdoğan'ın adaylığını Mehmet Ali Şahin açıklayarak kamuoyuna duyurdu. Seçimin ilk turu 10 Ağustos'ta yapıldı. Erdoğan seçim pusulasında ilk başta yer aldı. Erdoğan'ın seçimde kullandığı logonun Obama'nın 2008 yılında kullandığı logoya benzediği iddia edildi. Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan bağış miktarı 55.260.778 TL olarak açıklandı. 10 Ağustos'ta yapılan seçimlerde Erdoğan, %51,79 oranında oy aldı.

Ahmet Davutoğlu Dönemi (2014-2016)

Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 27 Ağustos 2014'te yapılan AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresinde Ahmet Davutoğlu 1382 delegenin oyunu alarak 2. AK Parti genel başkanı seçilmiştir. 28 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan başbakanlık vekaletini alan Davutoğlu 62. Türkiye Hükûmetini kurmakla görevlendirilmiştir. Ahmet Davutoğlu başbakanlığında kurulan 62. Türkiye Hükümeti bakanlar kurulu listesini 29 Ağustos 2014 tarihinde açıkladı. 6 Eylül 2014 Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan güven oylaması sonucunda 133 ret oyuna karşılık alınan 306 kabul oyuyla 62. Türkiye Hükümeti Davutoğlu başbakanlığında güven oyu alarak resmen göreve başlamıştır. Ahmet Davutoğlu önderliğinde 2015 genel seçimlerinde 258 milletvekili çıkararak birinci parti olmuştur. İç Güvenlik yasası onaylanmıştır.

7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti tek başına iktidar olabilecek çoğunluğu yakalamamasına rağmen birinci parti olmuştur. Daha sonra yapılan Koalisyon görüşmeleri ise başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ahmet Davutoğlu 9 Haziran'da istifasını cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunmuş ama anayasa gereği yeni hükümet kurulana kadar görevde kalmıştır. 26 Haziran 2015 günü TBMM Başkan adayı İsmet Yılmaz olarak belirlenmiş, Yılmaz, 1 Temmuz 2015 günü yeni başkan seçilmiştir. 10 Temmuz günü hükümeti kurmakla görevlendirilen Davutoğlu 13 Temmuz'da CHP 14 Temmuz'da MHP ve 15 Temmuz'da HDP genel merkezlerini ziyaret etmiştir. 22 Temmuz'da ise Ömer Çelik ile Haluk Koç koalisyon görüşmelerini başlatmıştır. Davutoğlu, 11 Ağustos 2015'te Bakanlar kurulu toplantısı çıkışı sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 4 saat 20 dakika görüştü. 14 Ağustos 2015'te tekrar görüşen Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinden koalisyon çıkmamıştır. 17 Ağustos 2015'te AK Parti ve MHP heyeti bir araya geldi.

Ahmet Davutoğlu 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında 45 gün içinde hükümetin kurulamamış olması ve Cumhurbaşkanının TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi üzerine ülkeyi 1 Kasım 2015'te yapılacak seçime kadar yönetmek üzere seçim hükumeti kurulmasına karar verilmiştir. Bu hükûmete MHP ve CHP bakan vermeyeceklerini açıkladı. 26 Ağustos 2015'te Davutoğlu CHP, MHP ve HDP'den bazı milletvekilerine bakanlık teklifi götürdü. Bu tekliflerden HDP 2 bakanlığı kabul etti. MHP'den de Tuğrul Türkeş kabul ederek MHP tarafından MHP Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir. 29 Ağustos'ta kurulan seçim hükûmeti başbakanı olmuştur.

12 Eylül 2015'te AK Parti 5. Olağan Kongresi yapılmış ve Ahmet Davutoğlu tek aday gösterilip kayıtlı bin 445 delegeden bin 353 oy alarak 2. kez Genel Başkan seçilmiştir. 13 Eylül'de MYK ve MKYK yeni üyeleri belirlenmiştir.

Ahmet Davutoğlu'nun lideri olduğu AK Parti, 1 Kasım seçiminde tarihindeki en büyük oy sayısı ve %49.5 ile en büyük oy oranına sahip olarak TBMM'de tek başına iktidar olabilecek çoğunluğa ulaştı. Sonrasında Davutoğlu, 64. hükûmetini kurması için görevlendirildi.

Recep Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu arasındaki gerilim

Kamuoyunda ilk olarak, Ocak 2015'te Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan ancak hayata geçirilemeyen 'şeffaflık paketi' ve 17 Aralık Yolsuzluk soruşturmasında adı geçen 4 bakanın yüce divana gönderilmesi hususlarında Davutoğlu-Erdoğan arasında gerginlik çıktığı iddia edilmişti.

29 Nisan 2016 tarihinde yapılan AK Parti MKYK’sında alınan kararla, genel başkanın “il ve il başkanı atama yetkisi” MKYK'ya verildi. Bu toplantıda alınan kararın toplantıdan önce Erdoğan'a yakın üyeler tarafından alındığı ve toplantı sırasında Davutoğlu'na imzalatıldığı iddia edildi.

1 Mayıs 2016'da 'Pelikan Dosyası' adı altında yayınlanan anonim bir blog'da Davutoğlu'nun Erdoğan'a ihanet ettiği ve istifa etmesi gerektiği savunuldu.. Blog'da Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki 27 gerilim noktası 'reis'e yakın bir bakış açısıyla listelendi. Bu blog medyada ses getirdi.

4 Mayıs 2016 günü, Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu arasında Saray'da ikili bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Davutoğlu'nun doğrudan istifa etmesi yerine AK Parti'yi kongreye götürmesi ve yeniden genel başkan adayı olmaması kararlaştırıldı. Bu toplantıdan bir gün sonra Davutoğlu, 5 Mayıs 2016 günü 1 Kasım seçiminden sonra sadece 6 ay görev yapmasını nazara vererek "4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarurettir" şeklinde bir açıklama yaptı ve AK Parti'yi 22 Mayıs'ta yeni Genel Başkan seçimi yapması için 2. Olağanüstü Büyük Kongre'ye çağırdı. Ahmet Davutoğlu'nun Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin hemen sonrasında bu kararını açıklaması bazıları tarafından Saray Darbesi şeklinde ifade edilmiştir.

Binali Yıldırım Dönemi (2016-2017)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 64. Türkiye Hükûmeti'nin Başbakanı Ahmet Davutoğlu yaptıkları toplantı sonrasında Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlık görevinden istifa etme kararı almasıyla AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi 'sinin düzenlenerek 3. genel başkanın seçilmesi kararlaştırıldı. 22 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenen kongrede Binali Yıldırım, 1470 oyun 1405'ini alarak AK Parti'nin 3. genel başkanı seçildi ve hükûmeti kurma görevi verildi. 24 Mayıs 2016 tarihinde Yıldırım, 65. Türkiye Hükûmeti'ni kurdu ve bu hükûmet TBMM tarafından 315 oyla güvenoyu aldı.

Başkanlık Sistemi

Yıldırım, yeni Hükümet'in öncelikli konusunun yeni anayasa başkanlık sistemi de dahil olmak üzere yeni yönetim sistemini belirleyecek değişikliğin olduğunu ve yeni anayasayı gerçekleştirmek için çalışmalara hemen başlanacağını açıkladı. Ayrıca 12 Eylül Darbesi sırasında yazılmış mevcut anayasayla 2023 Hedeflerine ulaşamayacağını belirterek tüm muhalefet partilerine yeni anayasa çağrısı yaptı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin parlamenter sistemden yana olduğunu fakat Başkanlık sisteminin referanduma götürülmesinde herhangi bir sakınca duymadığını bildirdi. Yıldırım, Türkiye'nin fiili durumu hukuki durum haline getirmek mecburiyetinde olduğunu ve Başkanlık sisteminini içeren anayasa teklifini kısa süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getireceklerini belirtti.

Ana muhalefet partisi CHP ile HDP'nin yanı sıra; genel başkan adayı Sinan Oğan, Meral Akşener gibi eski MHP milletvekilleri ile Yusuf Halaçoğlu, Ümit Özdağ gibi meclisteki bazı MHP milletvekilleri sıcak bakmamaktadır.

2016 Askerî darbe girişimi

15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından askerî darbe girişimi gerçekleştirildi.

Recep Tayyip Erdoğan Dönemi (2017-günümüz)

AK Parti-Gülen Hareketi

Cumhuriyetin kurulmasından itibaren Türkiye'nin politik yaşamında önemli yeri olan büyük cemaatler 1973 seçimlerinden itibaren Millî Görüş çizgisindeki Necmettin Erbakan'dan uzaklaştılar. 1994 yerel seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyen Fethullah Gülen ve Gülen Hareketi o tarihten itibaren yerel ve genel seçimlerde AK Parti'ye ve Erdoğan'a olan desteğini sürdürdü. Gülen cemaatinin bu süreçte ve AK Parti iktidarlarında emniyette, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı’nda ve yargıdaki ilerleyişinin ve özel okullar ve diğer faaliyetlerinin partinin bütün liderleri ve devlet kurumları tarafından desteklendiği öne sürüldü. Gülen Cemaati ile AK Parti arasındaki temel ittifakın ortak tehdit olarak algılanan askeri vesayete karşı olmaları olduğu dillendirildi.

Cemaat hakkında hazırladığı İmamın Ordusu kitabı nedeniyle Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak hapis yatan gazeteci Ahmet Şık hapisten çıkarken "Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcılar ve hâkimler bu cezaevine girecek. Onlar buraya girdiğinde adalet gelecek. O cemaat bağlantılı, o çete bağlantılı adamlar buraya girecek. Bunlara sesini çıkarmadığı için siyaseten sorumlu AK Parti hükümetidir." şeklinde açıklama yaptı. Şık konu hakkında yazdığı Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda, AK Parti-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı? kitabında, sözü edilen ittifakın tarihçesini anlattı. Aynı davada Haliç'te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat kitabında cemaatin polis ve yargı içinde örgütlendiğini iddia ettiği için yargılanan Hanefi Avcı, daha sonra yazdığı Cemaat’in İflası - Hoca’nın Ayağının Kaydığı Yer kitabında 2011'deki genel seçimler öncesinde cemaatin partiden 80 civarında milletvekili istediğini ama AK Parti’nin buna yanaşmadığını yazdı.

Bir görüşe göre Cemaat AK Parti ile ittifakını 2009'da sona erdirmiş ve o tarihlerden itibaren basın ve akademisyenler aracılığıyla hükümeti eleştirmeye başlamıştır. Hükûmetin bazı cemaatçi kadroları yetkili makamlardan tasfiye etmeye başlamasının ardından 2012 Şubat ayında İstanbul’da bir savcılığın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye davet etmesi bir krize neden oldu. Bu Cemaat ile AK Parti arasındaki çatışmanın dışa vurulan ilk büyük belirtisi olarak değerlendirildi. 17-25 Aralık operasyonlarında AK Partinin dört bakanına karşı yapılan operasyonlar hükümet tarafından darbe girişimi olarak adlandırıldı. Bu olaydan sonra HSYK gerilimi yaşandı. 17-25 Aralık operasyonunda dönemin savcısı Zekeriya Öz, başbakanın yurtdışına kaçtığını öne sürmüştür. Bunun sonucunda 8 AK Parti milletvekili partisinden istifa etmiştir. Bazı devlet kurumlarında paralel yapı ile ilişkisi olduğu düşünülen kişiler görevden alındı. Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen 17 - 18 Aralık 2013 tarihli telefon görüşmeleri yayınlandı. Dönemin Ana Muhalefet partisi CHP bu konuşmayı mecliste milletvekillerine dinletti. Daha sonra Erdoğan'ın ABD ziyaretinde Fetullah Gülen'in iadesi istenmiş fakat Beyaz Saray'dan gelen açıklama ile konu olumsuz sonuçlanmıştır. Daha sonra 14 Aralık 2014'te Samanyolu Genel koordinatörü Hidayet Karaca terör örgütüne üye olmak ve terör örgütünün propagandasını yapmakla tutuklanmıştır. Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı da aynı nedenle gözaltına alınmıştır. 12 Haziran 2015'te Zekeriya Öz meslekten ihraç edilmiştir. Daha sonra Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeçe yakalama kararı verilmiştir. Bu olaydan sonra 12 Ağustos'ta Zekeriya Öz ve Celal Kara önce Ermenistan'a daha sonra Almanya'ya gitmişlerdir. Türkiye eski savcıları istemiş fakat Almanya Hükümeti iade etmemiştir.

Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması

17 Aralık 2013 yılında yapılan operasyonlarda AK Parti'li bazı bakanlar ve bazı bakan çocuklarıyla ilgili yolsuzluk iddiaları ortaya çıkmıştır. Çeşitli dinleme kayıtlarının da ortaya çıktığı süreçte 4 bakan (Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış) istifa etmek zorunda kalmışlardır.

Bu süreçte daha sonra soruşturmayı yürüten savcılar ve emniyet mensupları, Recep Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan ile ilgili telefon konuşmalarını da içerdiği iddia edilen çeşitli kayıtların ortaya çıkmasından sonra değişik zamanlarda görevlerinden alındılar. Mahkeme sürecinin durdurulmasının ardından mecliste 4 bakan (Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış) hakkında soruşturma komisyonu kurulmuştur. Soruşturma sonucunda önce komisyonda sonra mecliste AK Parti'li milletvekililerinin oylarıyla ilgili 4 bakan yargı önüne çıkarılmamışlardır.

Mevcut Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri

#

Adı

Görevi

1 Recep Tayyip Erdoğan

Genel Başkan

2 Numan Kurtulmuş

Genel Başkan Vekili

3 Hayati Yazıcı

Genel Başkan Yardımcısı (Siyasi ve Hukuki İşler)

4 Erkan Kandemir

Genel Başkan Yardımcısı (Teşkilat İşleri)

5 Ali İhsan Yavuz

Genel Başkan Yardımcısı (Seçim İşleri)

6 Mahir Ünal

Genel Başkan Yardımcısı (Tanıtım ve Medya)

7 Cevdet Yılmaz

Genel Başkan Yardımcısı (Dış İlişkiler)

8 Fatma Betül Sayan Kaya

Genel Başkan Yardımcısı (Sosyal Politikalar)

9 Mehmet Özhaseki

Genel Başkan Yardımcısı (Yerel Yönetimler)

10 Lütfi Elvan

Genel Başkan Yardımcısı (Ekonomi İşleri)

11 Jülide Sarıeroğlu

Genel Başkan Yardımcısı (Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler)

12 Leyla Şahin Usta

Genel Başkan Yardımcısı (İnsan Hakları)

13 Vedat Demiröz

Genel Başkan Yardımcısı (Mali ve İdari İşler)

14 Çiğdem Karaaslan

Genel Başkan Yardımcısı (Çevre, Şehir ve Kültür)

15 Hamza Dağ

Genel Başkan Yardımcısı (Ar-Ge)

16 Fatih Şahin

Genel Sekreter

17 Ömer Çelik

Parti Sözcüsü

18 Naci Bostancı

TBMM Grup Başkanı

19 Muhammet Emin Akbaşoğlu

TBMM Grup Başkan Vekili

20 Özlem Zengin

TBMM Grup Başkan Vekili

21 Bülent Turan

TBMM Grup Başkan Vekili

22 Cahit Özkan

TBMM Grup Başkan Vekili

23 Mehmet Muş

TBMM Grup Başkan Vekili

24 Lütfiye Selva Çam

Kadın Kolları Başkanı

25 Ahmet Büyükgümüş

Gençlik Kolları Başkanı

Gençlik kolları

14 Ağustos 2001 tarihinde, AK Parti'nin kuruluşuyla birlikte kurulmuştur. Türkiye'nin 81 ilinde ve illere bağlı ilçelerde teşkilatları bulunmaktadır. AK Parti Gençlik Kolları İl veya İlçe Başkanları, AK Parti parti tüzüğüne göre bulunduğu teşkilat kademesi ana kademe Yönetim ve Yürütme Kurulları'nın doğal üyesidir. Ayrıca Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı da hem MYK hem de MKYK tabii üyesidir. Mevcut genel başkan Ahmet Büyükgümüş'tür.

Gençlik kolları, parti yönetimi ile eşgüdüm halinde çalışır, gençlik kolu başkanları aynı zamanda parti yönetim ve yürütme kurullarının doğal üyesidir. Bir üye parti üyeliğinden çıktığı zaman otomatik olarak gençlik kolu üyeliğinden de çıkar ayrıca gençlik kolu yönetiminde görev almayanların üyeliği 30 yaşını doldurduklarında sona erer.

Genel merkez gençlik kolları başkanlığı yapmış olanlar, AK Parti MKYK'sı kararıyla toplanan büyük kongrenin onur konuğu sayılırlar.

Genel Başkanlar

Genel Başkan

Görev Başlangıcı

Görev Bitişi

100pik

Recep Tayyip Erdoğan

14 Ağustos 2001

27 Ağustos 2014

100pik

Ahmet Davutoğlu

27 Ağustos 2014

22 Mayıs 2016

File:Portrait of Binali Yıldırım (cropped).jpg

Binali Yıldırım

22 Mayıs 2016

21 Mayıs 2017

100pik

Recep Tayyip Erdoğan

21 Mayıs 2017

Görevde

Kongreler

Kongre

Tarih

Seçilen Başkan

Aday

Seçim Nedeni

1. Olağan Kongre

12 Ekim 2003

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan (Tek Aday)

Başkanlık (Tüzük ve Anayasa Gereği)

2. Olağan Kongre

11 Kasım 2006

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan (Tek Aday)

Başkanlık (Tüzük ve Anayasa Gereği)

3. Olağan Kongre

9 Ekim 2009

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan (Tek Aday)

Başkanlık (Tüzük ve Anayasa Gereği)

4. Olağan Kongre

30 Eylül 2012

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan (Tek Aday)

Başkanlık (Tüzük ve Anayasa Gereği)

1. Olağanüstü Kongre

27 Ağustos 2014

Ahmet Davutoğlu

Ahmet Davutoğlu (Tek Aday)

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı Seçilmesi

5. Olağan Kongre

12 Eylül 2015

Ahmet Davutoğlu

Ahmet Davutoğlu (Tek Aday)

Başkanlık (Tüzük ve Anayasa Gereği)

2. Olağanüstü Kongre

22 Mayıs 2016

Binali Yıldırım

Binali Yıldırım (Tek Aday)

Davutoğlu'nun Genel Başkanlıktan Ayrılması

3. Olağanüstü Kongre

21 Mayıs 2017

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan (Tek Aday)

Binali Yıldırım'ın Genel Başkanlıktan Ayrılması

Seçimler

Adalet ve Kalkınma Partisi kuruluşundan bu yana altı genel seçime, üç yerel seçime ve bir milletvekili ara seçimine katılmıştır.

Genel seçimler

Genel Seçimlerde AK Parti

Seçim Genel Başkan Oy Sayısı Meclis Dağılımı Sonuç Sıra-Meclis

Harita

3 Kasım 2002
Recep Tayyip Erdoğan

10.808.229

363 / 550 ( 363)
%34,28
 34,28

22 Temmuz 2007
Recep Tayyip Erdoğan

16.327.291

341 / 550 ( 22)
%46,58
 12,30

12 Haziran 2011
Recep Tayyip Erdoğan

21.399.082

327 / 550 ( 14)
%49,83
 3,25

7 Haziran 2015
Ahmet Davutoğlu

18.867.411

258 / 550 ( 69)
%40,87
 8,96

Seçim Hükûmeti

1 Kasım 2015
Ahmet Davutoğlu

23.681.926

317 / 550 ( 59)
%49,50
8,63

24 Haziran 2018
Recep Tayyip Erdoğan
File:2018SeçimPastaGrafik.png
21.335.581

294 / 600 ( 14)
%42,56
 6,94

Yerel seçimler

Yerel Seçimlerde AK Parti

Seçim Büyükşehir Belediyeleri Belediye Başkanlığı Belediye Meclisleri

İl Genel Meclisleri

Oy Kazanılan Oy Kazanılan Oy Kazanılan Oy

Kazanılan


28 Mart 2004
%46.07
%40,19
%40,33
%41,67


29 Mart 2009
%42.19
%38,64
%38,16
%38,39


30 Mart 2014
%45,54
%43,13
%42,87
%45,43

Ara seçimler

Seçim

Şehir Dağılımı

Genel Başkan

Oy Oranı

Diğer Partiler

Sonuç

2003

Recep Tayyip Erdoğan CHP İP TKP

Recep Tayyip Erdoğan, Siirt milletvekili seçilerek TBMM'ye girdi.
AK Parti tek başına 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'ni kurdu.
Recep Tayyip Erdoğan, başbakan oldu.

Seçim sloganları

'Onlar Konuşur AK Parti Yapar, Daima Adalet Daima Kalkınma, Birlikte Daha Güçlü, Yeni Türkiye Yolunda İkinci Yarı Başlıyor, Yeni Güç Büyük Türkiye', Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2015 genel seçimlerinde kullandığı sloganlardır.

Kaynakça

Dış bağlantılar

Kategori:2001'de kurulan siyasi partiler Kategori:Türkiye'deki muhafazakâr partiler Kategori:Ankara merkezli kuruluşlar Kategori:Türkiye'deki siyasi partiler


Bu makale Creative Commons Attribution-Share-Alike License 3.0 altında yayınlanan
Wikipedia makalesi Adalet ve Kalkınma Partisi, materyallerini kullanır.

 

Editör Bilgileri

Yazar


Editöre Ulaşın

En Son Eklenenler

x-isini-pulsari
yaz-ucgeni
yerel-kabarcik
yildizlar-arasi-yolculuk
zhai-zhigang
avusturya-uzay-ajansi
birlesik-krallik-uzay-ajansi

Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Gizlilik Sözleşmesi | Üye Girişi